Osmanlı sözlüğü içerisinde merak ettiğiniz Osmanlıca kelimenin Türkçe anlamını öğrenmek için, arama formunu veya harfe göre sıralamayı kullanın.
Hüner : f. Mârifet. Bilgililik. Ustalık, mahâret.
Temcid pilavi : Mc: Tekrar tekrar bahsedilen şey, daima öne sürülen madde. Mükerreren ortaya sürülen bahis, yahut söylenilen söz. (Menşei: "Erkeğini sahura bekleyen kadının, pilavı yanmasın diye kaldırması ve soğumasın diye tekrar koyması" diye söylenir.)
Feza : Yıldızlar arasındaki geniş boşluk. Gökyüzü. * Yer geniş olmak. * Açık sahra. * Saha. * Yerde akan su.
Tâkat : Güç, kuvvet. İktidar.
Şatrenc : Satranç oyunu.
Rekve : (C.: Rukâ-Rekavât) İbrik.
Deyyar : Bir kimse. Ehad. * Yurt sahibi birisi. * Manastır sahibi.
Şikk-i muhalif : Aksi taraf. Bir fikrin başka zıt ciheti, karşı tarafı.
Mürechan : Eğik ve eğri.
Müşkil-küşa : f. Zorluğu gideren, açan. Zor işleri halleden. Çetinliği gideren.