K Harfi İle Başlayan Osmanlıca Terimler, 379. Sayfa

...

Osmanlı Terimleri Sözlüğü

Kuvve-i sebuiye-i gadabiye Ne Demek?

Kuvve-i sebuiye-i gadabiye Osmanlı teriminin Türkçe karşılığı, Zararlı şeyleri def'e sevkeden his ve kuvvet.

Kuvve-i şeheviye Ne Demek?

Kuvve-i şeheviye Osmanlı teriminin Türkçe karşılığı, Cinsi istek kudreti. Yemek, içmek, konuşmak, uyumak gibi kabiliyetler.

Kuvve-i teşriiye Ne Demek?

Kuvve-i teşriiye Osmanlı teriminin Türkçe karşılığı, Kanun vaz'etme kuvveti. şeriata uyan düsturlar yapma kuvveti. * Büyük Millet Meclisi.

Kuvve-i vâhime Ne Demek?

Kuvve-i vâhime Osmanlı teriminin Türkçe karşılığı, Vehim ve hayâl duygusu. Kuruntu hâssesi.

Kuvve-i zahriye Ne Demek?

Kuvve-i zahriye Osmanlı teriminin Türkçe karşılığı, Yardımcı ve imdatçı kuvvet.

Kuvve-i zâika Ne Demek?

Kuvve-i zâika Osmanlı teriminin Türkçe karşılığı, Dildeki tad alma duygusu. (Bak: Dil)(Ağızdaki kuvve-i zâika bir kapıcıdır; mide, cesedin idâresi noktasında bir efendi ve bir hâkimdir. O saraya veyahut o şehre gelen ve sarayın hâkimine verilen hediyenin yüz derece kıymeti varsa, kapıcıya bahşiş nev'inden ancak beş derecesi muvafık olur.. fazla olamaz. Tâ ki; kapıcı gururlanıp, baştan çıkıp, vazifeyi unutup, fazla bahşiş veren ihtilâlcileri saray dahiline sokmasın. İşte bu sırra binâen, şimdi iki lokma farzediyoruz. Bir lokma, peynir ve yumurta gibi mugaddi maddeden kırk para; diğer lokma, en âlâ baklavadan on kuruş olsa.. bu iki lokma ağıza girmeden, beden itibariyle farkları yoktur, müsâvidirler; boğazdan geçtikten sonra, cesed beslemesinde yine müsâvidirler. Belki, bazan kırk paralık peynir, daha iyi besler. Yalnız, ağızdaki kuvve-i zâikayı okşamak noktasında yarım dakika bir fark var. Yarım dakika hatırı için kırk paradan on kuruşa çıkmak, ne kadar mânâsız ve zararlı bir israf olduğu kıyas edilsin. Şimdi, saray hâkimine gelen hediye kırk para olmakla beraber, kapıcıya dokuz defa fazla bahşiş vermek, kapıcıyı baştan çıkarır, "hâkim benim" der. Kim fazla bahşiş ve lezzet verse; onu içeriye sokacak. İhtilâl verecek, yangın çıkaracak, "Aman doktor gelsin, hararetimi teskin etsin, ateşimi söndürsün." dedirmeye mecbur edecek. İşte, iktisad ve kanaat, hikmet-i İlâhiyyeye tevfik-ı harekettir. Kuvve-i zâikayı kapıcı hükmünde tutup, ona göre bahşiş verir. İsraf ise; o hikmete zıt hareket ettiği için çabuk tokat yer, mideyi karıştırır, iştiha-yı hakikiyi kaybeder. Tenevvü-ü et'imeden gelen sun'i bir iştiha-yı kâzibe ile yedirir, hazımsızlığa sebebiyet verir, hasta eder. L.)

Kuvve-i zâkire Ne Demek?

Kuvve-i zâkire Osmanlı teriminin Türkçe karşılığı, Hafıza. Ezberleme kuvveti. Ezber edici kuvvet.

Kuvvet Ne Demek?

Kuvvet Osmanlı teriminin Türkçe karşılığı, Sükunette bulunan cisimleri harekete, hareket ettikleri sükunete getirmeğe muktedir olan sebeb. (Kuvvet, te'sir ettiği cisimlerin hâricindedir.)

A Harfi

Osmanlıca Terimler A

B Harfi

Osmanlıca Terimler B

C Harfi

Osmanlıca Terimler C

D Harfi

Osmanlıca Terimler D

E Harfi

Osmanlıca Terimler E

F Harfi

Osmanlıca Terimler F

G Harfi

Osmanlıca Terimler G

H Harfi

Osmanlıca Terimler H

I Harfi

Osmanlıca Terimler I

J Harfi

Osmanlıca Terimler J

K Harfi

Osmanlıca Terimler K

L Harfi

Osmanlıca Terimler L

M Harfi

Osmanlıca Terimler M

N Harfi

Osmanlıca Terimler N

O Harfi

Osmanlıca Terimler O

P Harfi

Osmanlıca Terimler P

Q Harfi

Osmanlıca Terimler Q

R Harfi

Osmanlıca Terimler R

S Harfi

Osmanlıca Terimler S

T Harfi

Osmanlıca Terimler T

U Harfi

Osmanlıca Terimler U

V Harfi

Osmanlıca Terimler V

W Harfi

Osmanlıca Terimler W

X Harfi

Osmanlıca Terimler X

Y Harfi

Osmanlıca Terimler Y

Z Harfi

Osmanlıca Terimler Z