N Harfi İle Başlayan Osmanlıca Terimler, 58. Sayfa

Osmanlı Terimleri Sözlüğü

Naknaka Osmanlı teriminin Türkçe karşılığı, (C.: Nekanık) Kurbağanın ötmesi. Tavuğun gıdaklaması. * Ses.

Nakr Osmanlı teriminin Türkçe karşılığı, Oymak, kazmak. Taş oymak. * Kuşun yem toplaması. * Vurmak. * Sıklık vermek. * Ağaç üstüne nakşetmek. * Tanbur çalmak. * Üflemek. * Dille ıslık çalmak. * Parmak çıtlatmak.

Nakra Osmanlı teriminin Türkçe karşılığı, Hususi dâvet, özel dâvet.

Nakreşe Osmanlı teriminin Türkçe karşılığı, Gizli his.

Naks Osmanlı teriminin Türkçe karşılığı, Eksiklik, noksan, kusur. * Azaltma, eksiltme. (Bak: Nâkıs)

Nakş-bend Osmanlı teriminin Türkçe karşılığı, f. Kumaşların nakışlarını bağlayarak ipek tellerle tezgâhı hazırlayan. Nakış işleyen. * Ressam.

Nakş-bendî Osmanlı teriminin Türkçe karşılığı, f. Kalbde zikir yoluyla, tefekkür ile İlâhî sevgiyi, uyanıklığı nakşa çalışan mânâsiyle, Şeyh Bahâüddin Nakş-bendî nâmındaki azîm bir velinin kurduğu ve en ziyade hafî zikre dayanan tarikata mensub olan.(Silsile-i Nakşî'nin kahramanı ve bir güneşi olan İmam-ı Rabbanî (R.A.) Mektubat'ında demiş ki: "Hakaik-ı imaniyeden bir mes'elenin inkişafını, binler ezvak ve mevaâcid ve keramata tercih ederim."Hem demiş ki: "Bütün tariklerin nokta-i müntehası, hakaik-ı imaniyenin vuzuh ve inkişafıdır.Hem demiş ki: "Velâyet üç kısımdır: Biri velâyet-i suğra ki, meşhur velâyettir. Biri velâyet-i vusta, biri velâyet-i kübradır. Velâyet-i kübra ise; veraset-i nübüvvet yoluyla, tasavvuf berzahına girmeden, doğrudan doğruya hakikata yol açmaktır."Hem demiş ki: "Tarik-ı Nakşîde iki kanad ile sülûk edilir." Yâni: Hakaik-ı imaniyeye sağlam bir surette itikad etmek ve feraiz-i diniyeyi imtisal etmekle olur. Bu iki cenahta kusur varsa, o yolda gidilmez.

Nakş-i dil-firib Osmanlı teriminin Türkçe karşılığı, Gönül aldatıcı suret.