E Harfi İle Başlayan Osmanlıca Terimler, 148. Sayfa

...

Osmanlı Terimleri Sözlüğü

Emr-i bi-l-maruf, nehy-i anil-münker Ne Demek?

Emr-i bi-l-maruf, nehy-i anil-münker Osmanlı teriminin Türkçe karşılığı, Dinin emirlerini, Kur'âni ve İslâmi hakikatleri neşretmek ve bildirmek, men'edilen şeyleri de yaptırmamak. İyiliği, İslâmi hususları emretmek ve teşvik etmek, kötülüğü men'edip yaptırmamağa sevketmek. (Fakat bu kudsi vazifeyi âdabına itaat ve riâyet ederek ifâ etmek lâzımdır, zirâ bu itaat da dinimizin emirlerindendir.)

Emr-i bi'l-ma'ruf Ne Demek?

Emr-i bi'l-ma'ruf Osmanlı teriminin Türkçe karşılığı, İyiliği emretmek.

Emr-i bi'l-ma'rûf ve nehy-i ani'l-münker Ne Demek?

Emr-i bi'l-ma'rûf ve nehy-i ani'l-münker Osmanlı teriminin Türkçe karşılığı, Dinin iyi gördüğü şeyleri emretmek ve kötü gördüğünden sakındırmak.

Emr-i hak Ne Demek?

Emr-i hak Osmanlı teriminin Türkçe karşılığı, Hakk'ın emri, Allah'ın emri. Ölüm.

Emr-i hâs Ne Demek?

Emr-i hâs Osmanlı teriminin Türkçe karşılığı, Hususi emir. Belli bir şahsa verilen emir. Özel ve belli bir iş.

Emr-i i`tâ Ne Demek?

Emr-i i`tâ Osmanlı teriminin Türkçe karşılığı, Verme emri. Verilme emri.

Emr-i ilahî Ne Demek?

Emr-i ilahî Osmanlı teriminin Türkçe karşılığı, Allah'ın emri. Mc: Ölüm.(Ubudiyet, emr-i İlahîye ve rıza-yı İlahîye bakar. Ubudiyetin dâisi, emr-i İlahî ve neticesi rıza-yı Hak'tır. Semeratı ve fevaidi, uhreviyedir. Fakat ille-i gaiyye olmamak, hem kasden istenilmemek şartıyla, dünyaya ait faideler ve kendi kendine terettüp eden ve istenilmiyerek verilen semereler, ubudiyete münafi olmaz. Belki zaifler için müşevvik ve müreccih hükmüne geçerler. Eğer o dünyaya âit fâideler ve menfaatlar, o ubudiyete, o virde veya o zikre illet veya illetin bir cüz'ü olsa, o ubudiyeti kısmen ibtal eder. Belki o hâsiyetli virdi akim bırakır, netice vermez. İşte bu sırrı anlamıyanlar, meselâ yüz hâsiyeti ve fâidesi bulunan Evrâd-ı Kudsiye-i Şâh-ı Nakşibendî'yi veya bin hâsiyeti bulunan Cevşen-ül Kebir'i, o fâidelerin bazılarını maksud-u bizzat niyet ederek okuyorlar. O fâideleri göremiyorlar ve göremiyecekler ve görmeye de hakları yoktur. Çünki, o fâideler o evrâdların illeti olamaz; ve ondan, onlar kasden ve bizzat istenilmeyecek. Çünki onlar fazlî bir surette o hâlis virde talebsiz terettüb eder. Onları niyet etse, ihlâsı bir derece bozulur. Belki ubudiyetten çıkar ve kıymetten düşer. Yalnız bu kadar var ki; böyle hâsiyetli evradı okumak için, zaif insanlar bir müşevvik ve müreccihe muhtaçtırlar. O fâideleri düşünüp, şevke gelip, evrâdı sırf rıza-yı İlahî için, âhiret için okusa zarar vermez. Hem de makbuldür. Bu hikmet anlaşılmadığından, çoklar, aktabdan ve selef-i salihînden mervî olan faideleri görmediklerinden şüpheye düşer, hatta inkâr da eder. M.N.)

Emr-i istihbabî Ne Demek?

Emr-i istihbabî Osmanlı teriminin Türkçe karşılığı, Müstehab veya sünnet olan vazife.* Sevdirmek için verilen emir. * Muhabbetin gereği olarak yapılması gereken iş.

A Harfi

Osmanlıca Terimler A

B Harfi

Osmanlıca Terimler B

C Harfi

Osmanlıca Terimler C

D Harfi

Osmanlıca Terimler D

E Harfi

Osmanlıca Terimler E

F Harfi

Osmanlıca Terimler F

G Harfi

Osmanlıca Terimler G

H Harfi

Osmanlıca Terimler H

I Harfi

Osmanlıca Terimler I

J Harfi

Osmanlıca Terimler J

K Harfi

Osmanlıca Terimler K

L Harfi

Osmanlıca Terimler L

M Harfi

Osmanlıca Terimler M

N Harfi

Osmanlıca Terimler N

O Harfi

Osmanlıca Terimler O

P Harfi

Osmanlıca Terimler P

Q Harfi

Osmanlıca Terimler Q

R Harfi

Osmanlıca Terimler R

S Harfi

Osmanlıca Terimler S

T Harfi

Osmanlıca Terimler T

U Harfi

Osmanlıca Terimler U

V Harfi

Osmanlıca Terimler V

W Harfi

Osmanlıca Terimler W

X Harfi

Osmanlıca Terimler X

Y Harfi

Osmanlıca Terimler Y

Z Harfi

Osmanlıca Terimler Z